Rüzgarın Fısıltısı

 

Doğada dalların ve yaprakların gelişigüzel, dağınık bir şekilde dizilmiş olduklarını düşünebiliriz.

Oysa her ağaçta, hangi dalın nereden çıkacağı ve yaprakların dal çevresinde dizilişleri,

hatta çiçeklerin simetrik şekilleri dahi belirli kurallar ve ölçülerle belirlenmiştir.

Bu kural ve ölçüler Fibonacci diziliminde gizlidir.

Bu dizilimden oluşan Fibonacci spirali ise,

doğanın- hayatın döngüsünde,

kısaca yaşamın matematiğinde vardır.

Bitki şekillerinde, insan ve hayvan vücudunda, hortumlarda hatta evrenimizde bile

benzer şekilleri görebiliriz.

Bu matematiksel döngüde kadında erkek de aynı oranda yerini alır.

Aksi takdirde dengeler ve doğanın döngüsü bozulur.

 

Hayata eşit katılım sağlanmalıdır,

ancak erkek egemen toplumlarda kadınların içlerindeki ışığı, gücü, potansiyeli yansıtmaları çok zordur,

bunun yanı sıra şiddetin her türlüsüne de maruz kalırlar.

Çoğu kadından çıkan ses rüzgarın fısıltısı gibidir, bazıları ya tamamen sessiz ya da susturulmuştur.

​

Kadınların toplumsal cinsiyete dayalı şiddet karşısında susturulan yardım çığlıkları, ancak toplum onlarla kenetlenirse, duyurulabilir.